Kopyala Yapıştır Karıştır
“Çoğu insan, birbirinin aynıdır.
Onların düşünceleri
Başkalarının fikirleridir,
Onların hayatları taklit, tutkuları alıntıdır.”
Oscar Wilde
Yaşadığı dönemin tartışmasız çok kıymetli ve “İğneli” yazarının beni çok düşündüren
yukarıda ki sözü ile başlayalım bu sefer.
Saatlerce düşünebilirsiniz bu büyük söz üzerine…
Saatlerce sorgulayabilir, mukayese edebilirsiniz.
Neyse
“Öğretilmiş hayat zincirinin” bir parçası mıyız? Yoksa kendi zihinsel algımızı kabul etmiş
genellemeyi ret etmiş, kendi kendimizin doğrusunu kendimiz mi çizmişiz?
Çoğunluğun kabul ettiğini mi kabul etmişiz?
Yoksa akıl edip de kendi filtremizden mi geçirmişiz?
En önemli soruyu sormuşmuyuz kendimize?
SENİN FİKRİN NE?
Sıradan görevlerin adamı olmayı, kalabalıkların doğrusuna “onaycı” olmayı , başkalarının
fikirlerini kopyalayıp yapıştırmayı , koyun gibi olmayı, sırayı bozmamayı öğretmişler bize!
Aynı olmanın sıradan konforunu, bu ahengin olabildiğince sorunsuzluğunu öğrenmişiz.
Peki hiç eğri düşünüp doğru konuşmayı düşündünüz mü?
Ezber bozmayı, hayatı, insanları, başarıyı ters köşeye yatırmayı?
Bize öğretilmiş gelenekselliğe neden diye soru sormayı?
Mantık dediğimiz şeyin mutsuzluk ve başarısızlığın ilk adımı ve net anahtarı olabileceğini
sorguladınız mı hiç?
Mantık yoldan çıkarmaz, başı belaya sokmaz, şimşekleri üzeriniz de toplamaz, başarısızlık
sağlamaz, huzurunuzu bozmaz olan öğrendiğimiz en kral sıyrılma ya da fark edilmeme
yöntemi değil mi ?
Peki hiç benim gibi ondan sinsice şüphelendiğiniz oldu mu? Ona güveninizi kaybettiğiniz ya
da soru sorduğunuz oldu mu?
Ben kendisi ile uzun görüştüm…
Ve bazı dandik ve eksik yerlerini keşfettim.
Çünkü …
Her zaman mantıklı karar vermekteki en büyük sorun, herkesin zaten aynı şeyi
yapabiliyor olmasıdır.
Ve aynı zamanda dikkat edin ki birçok insan mantıklıdır, bu nedenle de ancak mantıklı
ölçüde de iyidir.
Çünkü mantıklı kişi kendini dünyaya uydurur. Mantıksız olan insan ise dünyayı kendisine
uydurur.
Taşları yerinden oynatacak olan da budur!
Dünyada her alanda çığır açmış bir şeyler kazandırmış tüm önemli insanlara baktığınız da
ya “dar” yada “kişisel” bakış açısına sahip olan yani kısacası “rüzgara karşı yürüyen”
bireylerdir.
Yani derim ki herkesin aksine gitmekten doğrunun yanlış olma ihtimalinden, dengeleri
bozmaktan korkmayın! Unutmayın alışılmadık düşünce tarzı alışılmadık başarılar içindir!
Hayal et, düşün ve şaşırt!
Belki de çok mantıklı davranmak, pek de mantıklı değildir!
Belki de mutluluk ve başarı farklı bakabilenlerindir.
Siz ne dersiniz?